Nörofizyoloji Nedir ?
Sinir sisteminin fizyolojisi ile uğraşan bilim dalıdır.
Nörofizyolojik Öğrenme Nedir ?
Öğrenmeyi insan beynindeki hücreler (nöronlar) arasındaki sinaps bağlara göre açıklayan ve öğrenme sürecini beyin temelli olarak ele alan bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre herhangi bir konuda beyinde meydana gelen öğrenmede nöronlar arasında kurulan sinaps bağlarının etkisi ve gücü önemlidir.
Beyin Temelli Öğretimin İlkeleri Nelerdir ?
- Beyin paralel bir işlemcidir. Birey aynı anda birden fazla işi yapabilir. Bu nedenle çok sayıda duyu organı kullanılmalıdır. Göze ve kulağa hitap eden eğitim araçları kullanılmalıdır.
- Öğrenme fazla uyarıcının bulunduğu çevrede gerçekleşmektedir.
- Öğrencinin merak, buluş yapma, keşfetme, problem çözme, bilgiyi yapılandırma yetenekleri geliştirilmelidir.
- Öğrencinin morali, motivasyonu ve dengeli beslenmesi önemlidir.
- Öğrencilere ilköğretimin ilk yıllarında temel beceriler kazandırılmalıdır.
- Öğretmen onaylayıcı, hoşgörülü, analayışlı, demokratik ve işbirlikli davranarak öğrencilerin özgüvenini artırmalıdır.
- İnsan beyni aynı anda birçok işlevi yerine getirebilir.
- Beyin, kendisine ulaşan her türlü veriye anlam yükler.
- Öğrenmede duygular önemlidir.
- Öğrenmede beynin sol bölümü (matematiksel, mantıksal,analitik, sözel özellikler) sağ bölümü (hayalci, yaratıcı, sezgisel, görsel) bir bütün olarak çalışır. Öğrenme sürecinde sağ beyin ve sol beyin bölümü bütün(tümel) olarak kullanılmaktadır.
Beynin Sağ ve Sol Yarım küreleri:
Sağ ve sol yarım küreleri açıklayan bu modelin temeli 1970’lerde ortaya atılan “split brain” kavramına dayanmaktadır. Bu aşamada beynin sol yarım küresinin vücudun sağ tarafını, sağ yarım küresinin ise vücudun sol tarafını yönettiği biliniyordu. Daha sonra bu konuda çalışan Ornstein beynin birbiri ile uyumlu çalışan iki farklı beyin olduğu fikrinden yola çıkarak öğrenciler üzerinde araştırmalar yürütmüştür. Ornstein ve diğer araştırmacıların yaptığı çalışmalar beynin sol yarım küresinin matematik, dil ile ilgili fikirlerin işlenmesi, yazma, fikirlerin sınıflandırılması, sözel, mantıksal, analitik ve lineer operasyonlar gibi işlevleri idare ettiğini ortaya koymaktadır. Sağ yarımküre ise sözel olmayan işlevlere yönelmekte; hayal gücü, renk, müzik, ritim, şekil ve şemaların (grafik, harita ve çizgiler) işlenmesi, sezginin kullanılması, uzaysal farkında olma, belirsizliklerle ilgilenme, rastlantısal ve açık uçlu fikirlerin işlenmesi ve görsel-uzaysal işlemleri yönetmektedir
Nörofizyolojik Kuram
Dr. Donald Olding Hebb |
Hebbin kariyer hayatına değinecek olursak lisans öğrencisi olarak orta halli bir öğrencidir. çevresinin isteği üzerine yüksek lisansa başlar. bu dönemde ilkokul öğrentmeni olarakta çalışmaktadır.
hebb önce kendisini değişik alanlarda buldur. Sonra Lashleyle nörofizyolojik gelişim kuramlarıyla ilgili makaleler okur ve ilgisi bu yöne kayar.
Lashley davranışçıların teorisini kırmıştır. Beynin hatırlama durumunun beynin hasar alan yeriyle alakalı olmadığını beyin kabuğunun önemli olduğunu görmüştür. Kendi çalışmaları ile Leshley'nin çalışmalarınınn birbiri ile uyuştuğunu görmüştür. girmiş olduğu bir beyin ameliyatı sırasında hastanın beyninin ön lobundan büyük bir kısmını çıkarılmasına rahmen bireyin zekasında hiç bir değişme olmadığını görmüştür buda beyin kabuğunun bir bütün olarak çalıştığını bizlere kanıtlamıştır.
Öğrenmede Fizyoloji Değişmeler
Hebb öğrenmenin en önemli bölümünün çocuklukta olduğunu fark etmiştir. Hebb'e göre öğrenme doğuştan gelen bir şey değildir. daha çok çevresel faktörler önemlidir. sosyal yaşantısı iyi olan birey ile olmayan arasında çok fark olduğunu söylemiştir.
Bu durumu örneklendirecek olursak aynı hebb'in yapmış olduğu farelerle ilgili bir deneyinde aynı zamanda doğmuş olan iki fareyi birsini laboratuvar ortamında diğerini kızının evinde ergenliğe kadar büyütmüştür. iki fareyi tekrar bir araya getetirdiğinde evde büyümüş olan farenin daha zeki ve atak olduğunu gözlemlemiştir.
Bu durumu eğitim açısından bakacak olursak gelişimin sürecinde çocukların iyi bir çevreyle büyümesi çocukların hazır bulunuşluluk seviyesini üst düzeylere taşımaktadır.
Nörofizyolojik Öğrenmenin Kalıcılığı
Öğrenmenin etkili ve kalıcı olması için uyarılmanın en iyi seviyede olması gereklıdir. Bir ortamda uyarılmanın yüksek olması da düşük olmasıda öğrenmeyi güçleştirir.
Bir sınıf ortamında uyarıcı ne kadar fazlaysa (konuşan kişi fazlaysa, klima sesi geliyorsa, dışardan bir takım sesler geliyorsa vs.. ) öğrenme öğrenciler için bir o kadar zorlaşacaktır aynı durum uyarıcının az olmasında da geçerlidir. öğreticinin ses tonunun tek düzey olması yada sınıf ortamı aşırı derecede sessiz olması öğrenmeyi güçleştirir. öğrenmenin en etkin olması için uyarıcı durumunun orta sevıyede olması gereklidir.
Eğitim Açısından Nörofizyoloji
Nörofizyolojik gelişim çocuklukta daha önemlidir. bu yüzden okul öncesi ve ilk öğretim çağına dikkat edilmesi gereklidir. çocuklar okul öncesi dönemde ne kadar çok çeşit objeyle karşılaşırsa beyin o kadar çok gelişim gösterir. örneklendirecek olursak çocukluğun doğası gereği hiç birisi sabit yerinde oturup dinleyemezler. sürekli bir hareket halinde olacaklardır. bu durumu en iyi değerlendirmesi gerekli olan öğretmenlere düşmektedir. Çocuğa değişik ilgi çekici objeler gösterilmelidir. anne ve babanın çocuğunun gelişim göstermesi için onu teşvik etmelidir.
Eğitim gören çocuklarımızın derslerinde başarıyı sağlamak için normal düzeyde en uygun uyarıcı kullanılmalıdır.
Nörofizyolojik Öğrenmenin Etkinliği
Öğrencilerin konuyu rahat kavramaları için öğreticinin uygulaması uygun olan sıra şu şekidedir.
1) Hızlıca Söylemelidir.
bunu yapmalıdır çünkü çocuk bir yere kadar yazar ve kalanını tamamlamaya çalışır. beynin işleme prensibi olarak konu yarım kalmaması gereklidir.
2) Tekrar Söylemelidir.
çocuk kalan kısmını yazarken biraz beklenmelidir.
3) Eksiksiz Yazdırılmalıdır.
Öğrencinin tam kalıcı öğrenmesiyi sağlaması için gerekli basamaklar
1)yazacak olduğumuz bölümü tahtaya yazmadan önce söylemeliyiz.
2)Anahtar kelime kullanmaya özen göstermeliyiz
3)kavramlar ve fikirler arasındaki ilişkiyi göstermeliyiz(şema çizmek, işlecek konuları göstermek)
4)Tahtaya yeni birşey yazmadan önce kullanılmayan eski bilgileri kesinlikle silmeliyiz
Tabiki buraya kadar anlatılan konuları uygularken her zaman beynin iki yarım küresininde çalışmasını sağlayarak etkili öğrenme gerçekleştirilmelidir.